2 Yaş Masalları

Küçük Kurt ve Gümüş Dere Macerası

Bir varmış, bir yokmuş. Büyük dağların eteklerinde, sık ağaçlarla kaplı bir ormanda Küçük Kurt Luka yaşarmış. Luka, gri tüyleri, parlak gözleri ve neşeli ruhu ile ormandaki en meraklı kurt yavrusuymuş. Annesi ve babasıyla birlikte geniş bir mağarada yaşarmış.

Luka, her sabah ormanda koşup oynar, patileriyle yere hafifçe vurarak heyecanla zıplarmış. En yakın arkadaşları akıllı tilki Riko, hızlı tavşan Lili ve bilge baykuş Miko’ymuş.

Küçük Kurt Luka’nın Büyük Merakı

Bir gün Küçük Kurt Luka, annesine sormuş:

“Anneciğim, dağın diğer tarafında ne var?”

Annesi gülümsemiş:

“Dağın diğer tarafında Gümüş Dere var, Luka. Ama suyu çok hızlı akar, dikkatli olmalısın.”

Luka’nın aklına birçok soru takılmış. Gümüş Dere gerçekten gümüş gibi mi parlıyordu? İçinde hangi canlılar yaşıyordu?

O gün, Luka ve arkadaşları dere hakkında konuşurken, tilki Riko heyecanla kuyruğunu sallayarak demiş ki:

“Haydi, Gümüş Dere‘yi keşfedelim!”

Luka’nın gözleri parlamış. “Gidelim!” diye bağırmış. Ancak tavşan Lili biraz korkmuş:

“Su çok hızlı akıyorsa dikkat etmeliyiz.”

Ama Küçük Kurt Luka’nın merakı iyice artmış. Baykuş Miko da eklemiş: “Belki de çok eğlenceli olur! Gümüş Dere‘nin suyu ay ışığında ışıldıyormuş.”

Küçük Kurt Luka ve Gümüş Dere Macerası

Arkadaşlar birlikte yola çıkmış. Ormanda yürürken kuşlar cıvıldıyor, hafif bir rüzgâr yaprakları dans ettiriyormuş. Küçük Kurt Luka, heyecanla patilerini sallayarak ilerliyormuş.

Önlerine büyük bir kaya çıkmış. Kaya o kadar büyükmüş ki üzerinden atlamak zor olmuş. Tilki Riko, çevik hareketleriyle yukarı tırmanmış ve herkese yardım etmiş. “Böylece herkes geçti!” diye gülümsemiş.

Yolculuk devam ederken Küçük Kurt Luka, suyun sesini duymuş. Şırıl şırıl akan bir su sesiymiş bu! “Sanırım Gümüş Dere çok yakın!” demiş heyecanla.

Ve sonunda Gümüş Dere‘ye varmışlar! Dere o kadar temiz ve berrakmış ki ay ışığında gümüş gibi parlıyormuş. Etrafında renkli çiçekler açmış, kelebekler uçuşuyormuş. Küçük Kurt Luka ve arkadaşları büyülenmiş.

Ama birden suyun kenarında küçük bir sincap ağladığını görmüşler. Küçük Kurt Luka hemen yanına gitmiş:

“Neyin var küçük sincap?” diye sormuş.

Sincap gözyaşlarını silmiş: “Ailemi kaybettim ve karşıya geçmeye korkuyorum.”

Luka ve arkadaşları birbirlerine bakmışlar. “Endişelenme, sana yardım ederiz!” demişler.

Baykuş Miko uçarak sincabın ailesini bulmuş ve geri getirmiş. Anne sincap yavrusuna sarılmış: “Korkma, ben buradayım.”

Tilki Riko, büyük bir yaprağı dereye bırakmış. Küçük sincap yaprağın üzerine çıkmış ve suyun üstünde süzülerek karşıya geçmiş. “Başardım!” diye sevinmiş.

Arkadaşlar derenin kenarında oyunlar oynayıp gümüş gibi parlayan suyun tadını çıkarmışlar.

Küçük Kurt Luka’nın Eve Dönüşü

Güneş batarken, Küçük Kurt Luka ve arkadaşları eve dönme zamanının geldiğini anlamışlar. “Annem merak etmiştir,” demiş Lili.

Dönüş yolunda herkes çok mutluydu. Küçük Kurt Luka, annesine sarılmış ve olanları anlatmış. “Anne, Gümüş Dere‘yi gördüm! Çok güzeldi ve küçük bir sincap yavrusuna yardım ettik!”

Annesi gülümsemiş ve Luka’yı kucaklamış: “Macera yaşamak güzel ama her zaman dikkatli olmalısın, yavrum.”

Küçük Kurt Luka, başını sallamış. “Bir dahaki sefere sana haber vereceğim.”

Ve Luka o gece yumuşacık yuvasında uykuya dalarken Gümüş Dere‘yi ve yaptığı iyiliği düşünmüş. Rüyasında ise büyük bir kurt olup tüm ormanı keşfetmiş!

Ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön düğmesi